30 Aralık 2011 Cuma

Organik Sarımsak Diş

Baktat Sarımsak Diş 250 cc kaliteli sarımsaklardan sizin için organik olarak üretilmiştir.
  Organik Sarımsak Diş

Sarımsak Nedir
Sarımsak (Allium sativum) dünya tarımında önemli bir paya sahip olmamakla beraber, birçok ülkede üretilmekte, bu ülkelerin ihracat ve ithalatında önemli bir yer tutmaktadır. Sarımsağın üretimi, emek yoğun bir faaliyet olması nedeniyle bir çok ürüne göre daha az gerçekleşmektedir.

Neolitik çağdan bu yana, dünyadaki hemen her kültüre ait insanlar tarafından bilinen Sarımsağa ilişkin en eski yazılı bilgiler, Sümerlilerin M.Ö. 2600-2100 yıllarına tarihlenen tabletlerine dayanmaktadır. Sümerlilerle başlayan bu serüvenin yayılma yönüne göre Sarımsağın, önce İndus Vadisine, ardından da Çin’e ulaştığı anlaşılmaktadır. Buradan da Kore yoluyla Japonya’ya girmiş ve Japonlar bu bitkiyi soğuk algınlığının tedavisinde kullanmışlardır.

Balen Sarımsak Kapsülü

BALEN SARIMSAK KAPSÜL 300 MG X 100
Sarımsak Bitkisi Hakkında
Latince adı 'Allium Sativum' olan Sarımsak, yüzyıllardan beri bütün dünyada hem sofraların vazgeçilmez bir yiyeceği olarak, hem de çeşitli hastalıklar için şifa amacıyla kullanılıyor. Anavatanı Hindistan olan ve mutfağımızdan eksik etmediğimiz Sarımsağın tarihi, insanlık kadar eski.
Balen Sarımsak Kapsülü
Sarımsağın Tarihi
Arkeolojik kayıtlardan, tarihin ilk çağlarında Sümerler'in, Sarımsağı bildikleri ve ilaç olarak kullandıkları anlaşılırken, eski Mısırlılar'ın da sarımsağı yedikleri ve ilaç olarak kullandıkları belirtiliyor. Tarihi kayıtlardan, Gizek Piramidi'ni yaptıran Firavun Keops'un (IV. Hanedan) inşaat sırasında işçilere bol miktarda yedirdiği sarımısağın, İsrail oğulları tarafından Mısır'dan Filistin'e getirildiği, oradan Anadolu ve İyonya'ya yayıldığı biliniyor. Haçlı seferleri sırasında ilk defa Fransa'ya getirilen ve bu şekilde Avrupa'nın öğrendiğiSarımsağın Faydaları' Nedir açıklaması 98 anlamı", bugün dünyanın her tarafında yetiştiriliyor.


Sarımsak Nedir
Sarımsak (Allium sativum) dünya tarımında önemli bir paya sahip olmamakla beraber, birçok ülkede üretilmekte, bu ülkelerin ihracat ve ithalatında önemli bir yer tutmaktadır. Sarımsağın üretimi, emek yoğun bir faaliyet olması nedeniyle bir çok ürüne göre daha az gerçekleşmektedir.

Neolitik çağdan bu yana, dünyadaki hemen her kültüre ait insanlar tarafından bilinen Sarımsağa ilişkin en eski yazılı bilgiler, Sümerlilerin M.Ö. 2600-2100 yıllarına tarihlenen tabletlerine dayanmaktadır. Sümerlilerle başlayan bu serüvenin yayılma yönüne göre Sarımsağın, önce İndus Vadisine, ardından da Çin’e ulaştığı anlaşılmaktadır. Buradan da Kore yoluyla Japonya’ya girmiş ve Japonlar bu bitkiyi soğuk algınlığının tedavisinde kullanmışlardır.

Yine M.Ö. 450 yıllarında Mısır’ı gezen tarihçi Heredot’un bildirdiğine göre, Keops Piramidinin yapılışı sırasında, çalışanlara bol miktarda soğan ve Sarımsak yedirilmiştir. Yine Mısırlılar sarımsağı ölümcül hastalıklara karşı bir ilaç olarak kullanmakta, bu Bitkinin tanrılara ait kutsal Bitkiler olduğuna inanmakta ve ölen insanların mezarlarına bile

Osmanlı tarihinde de sarımsağın tedavi edici yönü konusunda kayıtlar bulunmaktadır. Padişah 4. Mehmet’in Hekimbaşı olan Nasrullah oğlu Salih, 17. y.y.’ın ikinci yarısında yazmış olduğu bir eserde, sarımsağın özellikle kış aylarında gülsuyu ile beraber yenilmesi halinde, bağırsak parazitleri, ishal, yılan ve akrep sokması, Kuduz köpek ısırması gibi rahatsızlıklara iyi geleceğini bildirmiştir.

Sarımsak kokusu yüzünden kullanıma geç girmiş bir sebzedir. Bu yüzden, Avrupa ülkelerinde üretimi 15 ve 16. yüzyıllarda başlamıştır. Ülkemizde sarımsağın ne zaman kültüre alındığı bilinmemektedir. Evliya Çelebi seyahatnamesinde
Yalnız, Orta-Asya Türkleri sarımsağı tanıdığı için, Anadolu’ya gelen Türklerin çok daha önceden sarımsağı kullanmış olmaları mümkündür. Ayrıca, sarımsağın anavatanı içinde Anadolu’da bulunmaktadır.

Sarımsak, çevre şartlarına iyi adapte olabilen yapısından dolayı ülkemizin her tarafında yetiştirilebilmekle beraber, ideal üretim alanlarının, deniz ikliminden, kara iklimine geçilen yöreler olduğu hemen görülür. Kastamonu, Amasya, Tokat illerimizde önemli boyutlarda



Sert ve keskin kokusu, acı tadıyla bazı yiyeceklerimize benzersiz bir çeşni ve lezzet katması amacıyla kullanılan Sarmısak'ı veren bitkisi, Zambakgiller'dendir. Anayurdu Asya kıtası olan sarmısak, ülkemizde bol bol yetiştirilip tüketilmektedir.

Soğanın yakın akrabası olan ve l m'ye kadar boylanabilen , ikiyıllık otsu bir bitkidir. Birinci yılında Toprak içindeki birçok 'diş'ten oluşan 'baş' kısmı ile toprak üzerindeki yapraklarını; ikinci yılında soğanda olduğu gibi çiçek sapı ile bunun ucundaki çiçeklerini oluşturur. Sarımsağın soğandan farkı, çiçeklerde tohum meydana gelmemesidir. Ama, bazı durumlarda çiçekler, ebesoğanı denilen küçük başçıkları oluşturur. Bu başçıklar tohumluk olarak işe yarasalar da, uygulamada tohumluk olarak kullanılmazlar.

Sarmısak bitkisinin kın biçimindeki düz yapraklan, bitkinin toprak altında gelişen baş adlı Bitki soğanından uzarlar. Baş, sayıları 5-30 arasında değişen ve yan yana birbirinin üzerine yığılarak gelişen diş adlı soğancıklardan meydana gelmiştir. Bu dişler sarmısak yetiştiriciliğinde tohumluk olarak kullanıldığı gibi, Türk mutfağında koku ve tadıyla çeşni katması için birçok yemek, meze, turşu vb'ye katılarak tüketilmektedir.

Sarımsak vitamin Deposu
Sarımsağın bileşiminde şekerler, vitaminler (A, B, C), kükürtlü bir uçucu yağ ve içerisinde bol olarak allil sülfür bulunuyor. Sarımsağın özel kokusu ve tadı bundan ileri geliyor. Sarımsağın ihtiva ettiği yağ olan 'Oleum allicine', 1944 senesinde J. Cavallit•ve J. Bailey adlı iki Bilim adamı tarafından keşfedilmiş. Bu yağın 1 miligramı, 15 OE penisilinin aktivitesine eşit kıymetli bir deva.

Sarımsak Salgın Hastalıklara Karşı Kalkandır
Uzmanlar, sarımsağın, salgın hastalıkların yayılmasını engelleyen en önemli faktör olduğunu belirtiyor. Mikroplarla iç içe yaşayan, kontrolsüz yiyecekleri tüketen, kanalizasyonların yollara aktığı gecekondu mahallelerinde yaşan insanların salgın hastalıklarla karşılaşmamasının en büyük sebebi,Yalnızca mikrobik hastalıklardan insanları koruyan Avrupa'da en önemli ölüm sebebi olarak bilinen Kanser ve damar hastalıklarına karşı da insanları koruyor. Bugün dünyada en fazla yenen ülke olan Bulgaristan'da kanser ve damar sertliğinden ölenleri sayısı, Avrupa'ya nazaran 6-7 misli düşük. Ayrıca İsveçli çocuklar, çocuk felcine karşı da koruduğu anlaşılan sarımsağı yiyerek okula gidiyorlar.

Sarımsak Faydaları
Uzmanların tespitlerine göre, sarımsağın insan sağlığı açısından en önemli faydaları şöyle: Ölümlere sebep olan atardamar kireçlenmesine iyi geliyor. Yara ve çıbanları iyileştiriyor. Krampları yok ediyor. Akciğeri, karaciğeri, safra kesesini ve kalbi kuvvetlendiriyor. Bağırsak kurtlarını ve diğer parazitleri öldürüyor. Mide ve bağırsakları dezenfekte ediyor. zararlı bakterileri yok ediyor. İştahı açıyor. Nezleyi yok ediyor. nefes borusu rahatsızlıklarına, bronşite çok iyi geliyor. Veremlilere yemeleri tavsiye ediliyor. Tansiyonu düşürüyor. Ateşi düşürüyor. Bağırsak gazlarını ortadan kaldırıyor. Grip mikrobunu öldürerek vücudu bu hastalığa karşı koruyor. İdrar yollarında taş oluşumunu engelliyor. Kalp adalelerini güçlendiriyor. Kalbi besleyen kroner damarları genişletiyor. Cinsel gücü arttırıyor. İdrar söktürüyor. Vücudu sivrisinek ve haşerelerden koruyor. Safra salgısının salınımını arttırıyor. Kabızlığı önlüyor. Saç Dökülmesini yavaşlatıyor. Sesi güzelleştiriyor. (iha)

Sarımsağın Sağlığımıza Yararları

Yukarıda belirtildiği gibi, tüketilen sarımsağın besin değeri ihmal edilecek değerde olmasına karşın, sağlığımıza yararlı etkileri çok fazladır. Şöyle ki;

•Sarmısak, bedenin bağışıklık sistemini uyarır, yani antibiyotiklere benzer etkiler yaparak bedendeki enfeksiyonlara karşı savaşır: Bu bağlamda nezle, soğuk algınlığı, uçuk; mide, bağırsak ve mantar iltihapları, Arpacık gibi bakteri, virüs ve mantarların oluşturduğu enfeksiyonlar sayılabilir.

•Kandaki kolesterol düzeyini düşürür: Yapılan araştırmalar, Günde iki diş  yiyen kişilerin kolesterol düzeyinde, kısa dönemde %10'luk düşüşlerin gerçekleştiğini ortaya koymuştur.

•Sarmısak, kanı sulandırır ve kan dolaşımını hızlandırır: Bu sayede sarmısak, kalp krizi ya da felç geçirmeye neden olabilecek damar tıkanıklıklarını önler.

•Yüksek tansiyonu düşürür: Araştırmalar, makul düzeyde sarmısak alımının bile bu etkiyi sağladığını göstermektedir.

•Sarmısak, kan sekerinin düzeyini düşürür: Bu sayede bazı şeker hastalarına sarmısak yemenin iyi geldiği yapılan bilimsel araştırmalarla saptanmıştır.

•Bedenin kansere yakalanma rizikosunu azaltır. Yapılan araştırmalarda sarmısak tüketen kişilerde, özellikle Mide Kanserine yakalanma tehlikesinin azaldığı belirlenmiştir.

•Sarmısak kronik bronşiti önler, etkisini azaltır.

•Balgam, idrar, safra ve Gaz söktürücüdür.

•İştahı açar ve sindirimi kolaylaştırır.

•Sarmısağın, afrodizyak (cinsel gücü artırıcı) etkileri bulunduğu, Doğu ve Batı kültürlerinde savunulmaktadır.

Sağlığımıza yararlı bu etkilerinden faydalanmak için, sarımsağın diyetimize katılması ve günde iki diş sarmısak yenmesi gerekir. Daha fazla tüketilmesi sarımsağın yararını artırmaz. Ayrıca sarımsağın yüksek sıcaklıklarda pişirilmesi sağlığa yararlı etkilerini azaltmaktadır. Kokusundan şikâyetçi olanlar için piyasada sarmısak kapsüllerinin satılmakta olduğunu da anımsatırız.

Sarımsak veya sarmısak (Allium sativum L.), 25-30 cm yükseklikte, yeşilimsi beyaz veya pembe çiçekli, otsu bir kültür bitkisidir. Nadir olarak tohum bağlar. Bu nedenle soğancıkları (diş) ile üretilir. Ülkemizde “Beyaz Sarımsağın Faydaları' Nedir açıklaması 98 anlamı"” olmak üzere 2 çeşit yetiştirilmektedir. Vatanının orta Asya stepleri olduğu sanılmaktadır. Beyaz veya pembemsi renkli, az adette soğancıkdan (diş) meydana gelir. Dişlerin hepsi bir arada bir kabuk tarafından sarılmışlardır. Çok kuvvetli ve keskin bir kokusu ve yakıcı bir lezzeti vardır.

Bileşim: Karbonhidratlar (sakkaroz, glikoz), vitaminler (A, B, C ve E) ve eterli uçucu yağ (alliin, allicin, ajoen) , scordein, selen ile dişilik ve erkeklik hormonlarına benzer Maddeler taşımaktadır. Bu uçucu yağda özellikle allil disülfür bulunmaktadır. Bu bileşik kükürtlü bir amin•asit olan alliin’in alliinaz isimli ferment etkisi ile parçalanarak allicin’i vermesi, allicin’in de, Su buharı veya su karşısında, allil disülfür’e dönüşmesi sonucu meydana gelir. Sarımsağa özel koku ve lezzeti veren taşıdığı kükürtlü uçucu yağdır.

Etki ve Kullanılış: Eski çağlardan beri bilinen ve kullanılan bir drog’dur. Orta çağda özellikle salgın hastalıklar (kolera, veba gibi) ile mücadelede kullanılmıştır. Antiseptik, idrar artırıcı, safra salgılarını artırıcı, solucan düşürücü (özellikle askarit ve oksiyürlere karşı), iştah açıcı, tansiyon (kan basıncı) ve kolesterol düşürücü, kanı sulandırıcı ve bağışıklık sistemini güçlendirici etkilere sahiptir. Antiseptik (mikrop öldürücü) etki taşıdığı allicin’den ileri gelmektedir. Antiseptik ve bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi; tarihçi Herodot’a göre eski Mısırlılar tarafından da bilinmekteydi. Çünkü Mısırlılar piramitlerin yapımında çalıştırdıkları işçilere her öğün, soğan ve turp yediriyorlardı. II. Dünya savaşı sırasında, yaralandıkları zaman yaralarının mikrop kapmasını önlemek için, ezerek yaranın üzerine konmak üzere Rus askerlerine  verilmiştir.

Eğer yendikten sonra rahatsız edici bir koku oluşturmasaydı, kuşkusuz çok daha yaygın biçimde tüketilirdi. Ama onun değerli gücünden yararlanabilmek için büyük miktarlarda tüketmek gerekmez . Beklenen etki, Gün boyunca 3-4 diş yenerek sağlanabilir. Ayrıca koku problemi olmayan  tabletleri ve tentürü de aynı işi rahatlıkla görebilir. Önemli olan, aşırıya kaçmamak şartıyla kullanımdaki sürekliliktir. Kronik bronşit, sindirim problemleri, romatizma, kas ve organ ağrıları ve yüksek kan Basıncı (yüksek tansiyon) öncelikli kullanım alanlarıdır. Ama erken yaşlanmaya karşı uygulanan bir tentür kürü de çok olumlu sonuçlar verir. En azından 5-6 Ay sürecek olan bu kür sırasında, sabah ve öğlen saatlerinde 10-15 damla D6 inceltisi, yarım yemek kaşığı ılık suya eklenerek alınır. Böylece kişi ileri yaşlara kadar Sağlıklı ve hareketli kalabilir. Et yemeyi seven, fazla kilolu, gaz şişkinliği çeken yaşlı kişileri hızlı çöküntülerden korumak için de, uzunca bir süre, sabah ve öğlen saatlerinde 10-15 damla D3 inceltisini yarım yemek kaşığı ılık suya ekleyerek kullanmaları önerilir. Sarımsağın, mide ve bağırsakları güçlendirici, mikropları ve virüsleri yok edici etkisi oldukça önemlidir. Öncelikle bacak, göz arkası ve beyin damarları olmak üzere, tüm damarları genişleterek, daha iyi beslenmelerini ve böylece, hızlı yaşlanmamalarını sağlar. Aynı zamanda tüksek kan basıncını (hiper tansiyon) başarıyla düşürebilir, kolesterol düzeyini normalleştirir ve damar iltihabı (tromboz-tromboflebit ) oluşumunu önler. Sarımsak, organizmayı ve bağışıklık sistemini güçlendirir ve hastalıklara karşı korur.

Kullanım Biçimleri:
Kurt veya solucan düşürücü olarak, kabuğu soyulmuş olan bir 'Sarımsağın Faydaları' Nedir açıklaması 98 anlamı" dişi bir Ekmek kabuğu parçasına kuvvetle sürülür ve çıkan esansı emmiş olan ekmek parçası yenilir. Aynı amaç için Sarımsağın Faydaları' Nedir açıklaması 98 anlamı" title="'Sarımsağın Faydaları' Nedir açıklaması 98 anlamı", 200 gr su ve 200 gr şeker ile 1 gün bekletildikten sonra iyice karıştırılıp süzülür. Elde edilen şuruptan günde 2-3 yemek kaşığı içilir. Haricen yara iyi edici olarak, taze lapa halinde yara üzerine konur. Aynı amaç için Sarımsağın Faydaları' Nedir açıklaması 98 anlamı" usaresi de kullanılabilir. Usare hazırlamak için bir miktar havanda ezilir, sıkılarak alınan usarenin 1 gr miktarı 10 gr su ile sulandırılır ve bu karışımın içine, usarenin bozulmasını önlemek için, 10 damla kadar etil Alkol konur. Bu usare haricen bilhassa saç hastalıklarının (saçkıran vs.) tedavisinde saçlı deri kısmına sürülür. Tansiyon düşürücü olarak 10 gbaşı ezilir, üzerine 10 gr etil alkol konur, karışım 1 gün bekletildikten sonra ince bir bez veya süzgeçle süzülür. Elde edilen özsudan günde 3 defa 15-30 damla alınır.

Sarımsak Hapı

Talya Garlic ( Sarımsak ) Bitkisel Kapsül 1000 mg ( 60 Kapsül )
İçindekiler:    * Sarımsak
    * Sarımsak Ekstratı

Kullanım Şekli: Yetişkinler için bol su ile günde 2 defa 1 er kapsül alınması tavsiye edilir.

Sarımsak Hapı
Saklama Koşulları: Serin ve rutubetsiz ortamda, doğrudan güneş ışığı almayacak yerde muhafaza ediniz.

Uyarılar: Takviye edici gıda takviyesidir. İlaç değildir. Gıda takviyesi olarak tüketilir. Tavsiye edilen günlük dozu aşmayınız. Çocukların ulaşamayacağı şekilde saklanmalıdır. Hamilelik ve emzirme döneminde doktorunuzun tavsiyesine göre kullanınız. Garanti folyosu açılmış ürünleri satın almayınız.
Sarımsak Hakkında
Sarımsak (Allium sativum), Alliaceae familyasına dahil olan, Allium cinsinden bir soğanlı bitki türü. 25-100 cm yüksekliğe kadar boy atar. Yapraklarında, saplarında ve toprak altındaki soğanında kokulu bir yağ bulunur.

Sarımsak yıllık bir bitkidir. Soğan, yabani soğan, zambak ve pırasa ile akraba olan sarımsak doğada yabani ortamda yetişmez. Tarih boyunca bir kültür bitkisi olduğu, olasılıkla güneybatı Asya'da doğada yetişen Allium longicuspis türünden türetilmiş olduğu düşünülmektedir.

Sıklıkla "sarmısak" olarak da anılan sarımsağın en iyi kaliteye sahip olanı, germanyum ve selenyum bakımından zengin topraklarda yetişir.

Türkiye'de sarımsak üretiminin en yoğun yapıldığı yer Kastamonu ilinin Taşköprü ilçesidir. Raf ömrü uzun tadı ve kokusu keskindir. Taşköprü sarımsağı başka yerlerde de yetiştirlmek istenmiş malesef Taşköprü toprağında yetişen sarımsağın kokusu ve tadı alınamamıştır. Burada yetişen sarımsakların büyük kısmı ilaç fabrikalarına antibiyotik imalatı için verilmektedir. Raf ömrü çok uzun olan Taşköprü sarımsağı bir yıl süreyle soğuk hava depolarına ihitiyaç duyulmadan saklanabilmektedir.

Sarımsak başında % 84.09 su, %13.38 organik madde, %1.53 inorganik madde içerir. İçeriğinde ayrıca, 33 çeşit kükürt bileşiği, 17 çeşit aminoasit (bunlara vücut tarafından doğrudan sentezlenmeyip, gıdalarla alınması gereken aminoasitlerin tümü dahildir), germanyum, çinko, A, B1 ve C vitaminleri bulunmaktadır.

Sarımsağın, çiğ halde veya yağının, mikroorganizmalar üzerine antibiyotik etkiye sahip olduğu, antiviral, antifungal, antiprotozoon, antiparazitik ve antibakteriyal özellikleri üzerinde durulmaktadır. Bunun yanı sıra antiseptik işlevi, grip, nezle, ses kısıklığı, astım rahatsızlıklarına, bademcik, romatizma ve eklem enfeksiyonlarına, öksürük ve bronşite iyi geldiği ön plana çıkarılmaktadır. Terletici etkisi nedeniyle ateş düşürülmesine yardımcı olur.

Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirici ve hücre koruyucu etkisini destekler bazı bilimsel bulgular mevcuttur. Bu etkinin HIV virüsü ve menenjit ile mücadeleye yansıtıldığı tecrübeler gerçekleştirilmiştir. Ayrıca kardiyovasküler sistemi güçlendirmesi, bunun da serum kolesterol seviyeleri ve trigliserit oranları üzerinde etkisi sözkonusudur. Trombositlerin damar içinde pıhtılaşmasını engelleyici etkisiyle, damar tıkanıklıklarından kaynaklanan rahatsızlıklara karşı rol oynar. Sarımsak ayrıca tansiyonu ve kan şekerini de dengeleyicidir.
Sarımsak içeriği
Phytochemicals        Nutrients
Allicin        Kalsiyum
Beta-carotene        Folat
Beta-sitosterol        Demir
Caffeic acid        Magnezyum
Chlorogenic acid        Manganez
Diallyl disulfide        Fosfor
Ferulic acid        Potasyum
Geraniol        Selenyum
Kaempferol        Çinko
Linalool        Vitamin B1 (Thiamine)
Oleanolic acid        Vitamin B2 (Riboflavin)
P-coumaric acid        Vitamin B3 (Niacin)
Phloroglucinol        Vitamin C
Phytic acid    
Quercetin    
Rutin    
S-Allyl cysteine    
Saponin    
Sinapic acid    
Stigmasterol    
Alliin    
Source: Balch p 97

Sarımsak, tansiyon düşürücü olarak bilinir ve tavsiye edilir.

Belirtilen etki alanlarının uzman tıbbi görüş ve gözetimden kopukluk içine düşülmeksizin değerlendirilmesi ile, sağlığa çok çeşitli yararları bulunan bir bitkidir.

Yemek malzemesi

Sarımsak içindeki allisin bileşiğinden kaynaklanan özgün ve ağır bir kokuya sahiptir. Bu koku pişirme ile kısmen giderilebilir. Kokusu giderilmiş olan sarımsak yağı, tozu veya kapsülleri de piyasada mevcuttur.

Yan etkileri

Sarımsağın aşırı tüketiminin bazı yan etkileri olabilir. Sarımsağın yapısında yüksek oranda kükürt bileşikleri bulunması bir takım alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Ayrıca, aşırı miktarlarda çiğ sarımsak tüketimi, sindirim sırasında bağırsak gazlarına ve bağırsak mukozasındaki normal floranın zarar görmesine de neden olabilir.

Sarımsak Nasıl Kullanılır

Sarımsak Nasıl Kullanılır? Sarımsak çiğ olarak ve yemeklerde kullanılır. Saç derisini sürülürse saçları kuvvetlendirir ve dökülmesini önler. Zehirli hayvan ısırıklarında da kullanılır. Sarımsaktan elde edilen yağ adale ağrılarını ve kemiklerdeki sancıları gidermekte etkilidir. Ayrıca cilde parlaklık verir.
Sarımsak Nasıl Kullanılır  
 Sarımsağın Bitkisel Tedavide kullanım alanları:Sarımsak gerçekten saymakla bitmeyecek ve tamamı da bilinemeyecek kadar yararı olan bir bitkidir. Özellikle;
    Kurt veya solucan düşürücü olarak,
    Haricen yara iyi edici olarak,
    Mantar hastalıklarını engelleyici ve tedavi edici olarak,
    Saçkıran hastalığını tedavi edici olarak,
    Tansiyon düşürücü olarak,
    Antiseptik olarak,
    Kolesterol düşürücü olarak,
    Safra salgılarını artırıcı olarak,
    Kurşun ve yılan zehirlenmelerinde etken olarak,
    Sakinleştirici olarak, şifalı bitkiler

 Sarımsağın Etken Maddesi:Sarımsağın etken maddesi Allin’dir alin alındıktan sonra enzimatik olaylarla Alicin olarak vücutta değiştirilir. Bu maddenin insan vücudunda oksitleyici etkisi vardır.

Sarımsağın Faydaları

Sarımsağın Faydaları: Savunma sistemini kuvvetlendirmesi en çok bilinen sarımsak faydasıdır. Beyaz kan hücrelerinin sayısını artırarak bağışıklığı güçlendirir.
• Sarımsakta yer alan alliin, allicin, thiosulfinatlar, gama-glutamylcysteine peptitleri gibi farklı kükürt bileşikleri, insan metabolizması için önem taşır.
Allicin çok düşük bir konsantrasyonda bile güçlü bir mikrop öldürücüdür. Ayrıca, mantarları ve sivrisinek larvalarını öldürdüğü saptanmıştır. Allicin’in mikropta enzim fonksiyonunu bozmak yoluyla etki gösterdiği sanılmaktadır.

Sarımsağın Faydaları
• Araştırmalar sarımsağın, stafilokokus aureus ve Brucella abortus, stafilokok, streptokok, klebsiella, proteus, escherichia coli, salmonella adlı mikropları ve candida albicans gibi mantarları öldürdüğünü göstermektedir. Penisilin, chloramfenikol, streptomycin, tetrasiklin, eritromisin gibi ilaçların öldüremediği mikroplara karşı da sarımsağın etkili olduğu görülmüştür.
Sarımsak kullanımı kalp hastalıklarının ortaya çıkma riskini düşürür. İyi kolesterolü artırır, kötü  kolesterolü ve trigliseritleri azaltıcı etkisi vardır. Damar tıkanıklığına karşı korur. Yüksek tansiyonu olanlar için yararlıdır. Kan basıncını düşürücü etkisi vardır. Anti-hipertansif ilaçlara benzer etki göstermekle beraber onların yan etkilerine sahip değildir.
• 1990′da Alman Pratisyen Hekimler Derneği tarafından konsantre sarımsak tozu kapsüllerinin kullanımıyla ilgili yapılan bir araştırma sonucuna göre sarımsak kullanımı, kolesterol düzeylerinde  %12, trigliserit düzeylerinde %17 lik bir azalmayı göstermiştir.
• Alman Sağlık Bakanlığının bitkisel preparatların hazırlanması ve ruhsatlandırılmasından sorumlu E Komisyonu sarımsağın damar sertliğinden korunmada kullanılabileceğini belirtmiştir.
• İçerdiği antikanser maddelerle sarımsak kanser önleyici bir besindir. Doğal öldürücü hücrelerin sayısını artırmak suretiyle bağışıklık sisteminin etkinliğini artırıcı etkisi bulunur.
• Sarımsak hakkında yapılan araştırmalar prostat, bağırsak, mide kanserine yakalanma olasılığını düşürdüğünü göstermektedir.
• Dünya Kanser Araştırma Merkezi tarafından yapılan araştırmaya göre sarımsak ve soğan bağırsak kanseri olasılığını azaltmaktadır. Açıklamaya göre bu iki besin kanser yapıcı maddeleri etkisizleştirerek tümör oluşumunu başlangıç aşamasında engellemektedir.
• Memorial Sloan Kettiring Cancer Center’daki araştırmacıların belirtiğine göre sarımsak prostat, mide, kolon, meme, cilt ve ağız kanserleri gelişimini önleyici etki göstermektedir.
•  Hayvanlar üzerinde yapılan bir deneyde sarımsak özütünün, doza bağlı olarak farelerde sarkom  hücrelerinin gelişmesini ve sarkom hücre metastazını inhibe ettiği saptanmıştır. Sarımsaktaki ajoenin, lösemi hastalarında, kanserli hücrelerin ölümünü uyardığı ve hızlandırdığı tespit edilmiştir.
• 1990 yılında sarımsakla ilgili yapılan bir kongrede günlük sarımsak kullanımının kardiyovasküler hastalıklar ve kanser olasılığını önemli ölçüde azalttığı belirtilmiştir.
• İngiltere’deki Kings College ve East of Anglia üniversitelerinin yaptığı araştırma sonucuna göre  sarmısak ve soğanı günlük beslenmede düzenli olarak tüketmek eklem ağrıları ve kireçlenmeye karşı önleyici etki göstermektedir.
• Sarımsağın akyuvarlarda sitokin üretimini baskıladığı ve iltihabi kemik hastalıklarında tedavi edici olarak kullanılabileceğine gösteren araştırmalar mevcuttur.
•  Çok güçlü bir antioksidan olan glutatyon, birçok hastalığın nedeni olan serbest radikalleri hücre içinde yok eder. Glisin, glutamin ve cystein adlı üç aminoasitten üretilir. Glisin ve glutamin gereksinimi et, balık ve tavukla karşılanır. Soğan ve sarmısak ise cystein aminoasidi bakımından zengindir.
• Sarımsağın, alzhemir gibi ciddi ölçüde nöron kaybının görüldüğü sinir sistemi hastalıklarında olumlu etkiler gösterebileceği belirtiliyor. Antioksidan enzimleri uyarıcı etkisi ve sinir hücrelerini tahrip edici kaspaz-3 enzimlerinin aktivasyonunu durdurucu bileşikler içermesi nedeniyle, sinir hücrelerinin ölümlerinin engellenmesinde etkili olabileceği düşünülüyor.
• Çin’li araştırmacılar, Cryptokokuslerin neden olduğu menenjitde, ağızdan ve ayrıca özel olarak hazırlanmış sarımsağı kalçadan ve damardan iğne şeklinde uygulayarak menenjitde düzelme sağlamışlardır.
• Sarımsağın faydaları ve kokusu içindeki kükürtten dolayıdır. Sarımsak pişirildiği takdirde kokusuyla birlikte içindeki önemli bazı maddelerin kaybolması sonucu ortaya çıkar.
Vücuda güç ve enerji verir. İştah açıcı ve hazmı kolaylaştırıcıdır. Balgam söktürür ve kabızlığı giderir. Ateşi düşürür. Kuvvetli bir antibiyotik yani mikrop öldürücüdür. Kanı temizler. Kalp ve damar sağlığı için çok yararlıdır. Kan dolaşımını düzenler, damar sertliğini ve tıkanıklığını önler. Vücudu ve bağışıklık sistemini güçlendirerek özellikle bulaşıcı hastalıklara karşı direnci arttırır. Tansiyonu düşürür. Böbreklerin düzenli çalışmasına yardımcı olur. Kansere karşı çok iyi bir koruyucudur. Basur, bronşit, astım, varis ve romatizma rahatsızlıklarında çok faydalıdır. Kolesterolü düşürür. Kandaki şeker miktarını dengeleyen sarımsak şeker hastalarına iyi gelir. Zehirlenmelerde kullanılır. Cinsel gücü arttırır.